Şairler Kronolojisi

TÜRK EDEBİYATINDA DÖNEMLER ve ŞAİRLER KRONOLOJİSİ

  1. İSLAMİYETTEN ÖNCEKİ TÜRK EDEBİYATI
a) Sözlü Edebiyat Dönemi
b) Yazılı Edebiyet Dönemi 

  1. İSLAMİYETİN ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI
a) Divan Edebiyatı
b) Halk Edebiyatı
c) Tasavvuf Edebiyatı 

  1. BATI EDEBİYATI ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI
a) Tanzimat Edebiyatı
b) Servet-i Fünun Edebiyatı
c) Fecr-i Âti Edebiyatı
d) Milli Edebiyat
e) Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı

Divan Edebiyatı ve Şairleri  
Divan Edebiyatı ve Şairleri
  1. Nazım birimi genellikle beyittir ve cümle beyitte tamamlanır. Beyit, cümleye egemendir.
  2. Nazım ölçüsü “aruz”dur.
  3. Dili Arapça, Farsça, Türkçe karışımı olan Osmanlıca’dır.
  4. Şiirlerde tam ve zengin uyak kullanılmıştır.
  5. Şiirlerin konuyu içeren başlıkları olmadığı için nazım biçimlerine göre adlandırılmışlardır.
  6. Klişe bir edebiyattır. Duygu ve düşünceler değişmez sözlerle (Mazmun) anlatılır.
  7. Anlatılan şey değil, anlatış biçimi ön plandadır.
  8. Soyut bir edebiyattır. İnsan ve doğa gerçekte olduğundan farklı ele alınmıştır.
  9. Aydın zümrenin edebiyatıdır. Medrese kültürü hakimdir. Genellikle saraya ve çevresine seslenir.
  10. Sanatlara bolca yer verilmiş, sanat yapmak amaç durumuna gelmiştir.
  11. Ulusal bir edebiyat olmayıp dinin etkisiyle şekillenmiştir. Arap ve İran edebiyatının etkisi çok fazladır.
  12. Şiirde daha çok aşk, sevgili, içki, din ve kadercilik gibi konular işlenmiştir.
  13. Nazım ön planda tutulmuş, nesre pek az yer verilmiştir.
  14. Nesir alanında tezkireler (edebiyat tarihi görevini gören biyografik eser), münşeatlar (mektuplar), tarihler, dini metinler ve nasihatnamelere de rastlanmaktadır. Bunlarda da sanat yapma amacı ön plandadır.
  15. 13.yüzyılda gelişmeye başlamış 16. ve 17. yüzyıllarda en olgun dönemini yaşamış, 19.yüzyılın sonlarına kadar sürmüştür.

*Ahmedî *Ali Şir Nevai *Ahmed Paşa *Âşık Paşa *Bakî *Bağdadlı Ruhî *Cem Sultan *Hoca Dehhânî *Enderûnlu Vâsıf *Erzurumlu Kadı Darir *Esrâr Dede *Fuzûlî *Hayâlî *Hayretî *Kadı Burhâneddin *Keçecizâde İzzet Molla *Mevlana *Mihrî Hatun *Muhibbî (Kanuni) *Nâbî *Nâilî-î Kâdim *Necatî *Nedîm *Nefî *Nesîmî *Neşâtî *Ömer Hayyâm *Süleyman Çelebi *Şeyh Gâlib *Şeyhî *Şeyhülislâm Yahyâ *Yahyâ Bey *Zâtî

Halk Edebiyatı ve Şairleri
Halk Edebiyatı ve Şairleri
Halk Edebiyatı, sözlü edebiyatın uzantısıdır. Halkın yarattığı sözlü eserlerden oluşur. Dil., biçim, konular, duyarlıklar bakımından halk kültürüne sıkı sıkıya bağlıdır. 
  1. İslamiyetten önceki edebiyatımızın İslam uygarlığı içindeki biçimidir. Bir anlamda sözlü edebiyat dönemimizin gelişmiş biçimi olarak düşünebiliriz.
  2. Halk edebiyatı ürünleri yazılı değildir. Müzik eşliğinde sözlü olarak oluşur.
  3. Divan edebiyatında olduğu gibi şiir yine egemen türdür.
  4. Şiirlerde başlık yoktur, biçimiyle adlandırılır.
  5. Nazım birimi dörtlüktür.
  6. Ölçü, hece ölçüsüdür, En çok yedili, sekizli, onbirli kalıplar kullanılmıştır.
  7. Şiirlere genel olarak yarım uyak hakimdir.
  8. Dil halkın konuştuğu günlük konuşma dilidir.
  9. Halk edebiyatı gözleme dayalıdır. Benzetmeler somut kavramlardan yararlanılarak yapılır. Söyledikleri her şey gerçek yaşamdan alınmadır.

         Özellikle 18. yüzyıldan itibaren halk şiarleri, divan şairlerinden etkilenerek aruzun belirli kalıplarıyla şiirler yazmayı denemişlerdir. Hatta divan şiirinin mazmunlarını da kullanmışlardır. Bu durumun ortaya çıkmasında halk şairlerinin, aydınlar ve divan şairlerince hor görülmelerinin, değersiz ve güçsüz sayılmalarının etkisi de vardır.

Halk şiirinde “mâni” ve “koşma” tipi olarak iki ana biçim vardır. Aslında az sayıda olan öteki biçimler bu iki ana biçimden çıkmıştır.

Dizelerin kümelenişi, dizelerin hece sayısı ve uyak düzeni bakımından özellik gösterenler “biçim”, biçimi ne olursa olsun konu bakımından benzerlerinden ayrılanlar da tür adı altında toplanmıştır.

*Âşık Beyhani *Âşık Elesker *Aşık Ferrahi *Âşık Garip *Aşık Gülabi *Aşık Hüdai *Aşık Müdami *Aşık Reyhani *Aşık Seyrani *Aşık Sümmani *Aşık Üzeyir *Aşık Veysel Şatıroğlu *Aşık Yoksul Derviş *Aşık Zarrafi *Aşık Zülali *Bayburtlu Zihni *Dadaloğlu *Dertli *Ercişli Emrah *Erzurumlu Emrah *Eşrefoğlu Abdullah Rûmî *Feyzullah Çınar *Gevheri *Karacaoğlan *Kayıkçı Kul Mustafa *Köroğlu *Kul Himmet *Kul Nesimi *Mahzuni Şerif *Mevlüt Şafak *Muharrem Ertaş *Murat Çobanoğlu *Ruhsati *Sabit İnce *Salacıoğlu *Sefil Selimi *Seyrani *Sümmani *Şerafettin Taşlıova

Tekke (Tasavvuf) Edebiyatı ve Şairleri
Tanrı nedir? Evrenin oluşu nasıldır? Biz neyiz? Niçin geldik dünyaya? Yaşamımızın anlamı, var olmanın aslı, gerçek, başlangıç ve son nelerdir? Bu ve bunun gibi fizik ötesi sorulara cevap vermeye çalışan düşünüş yoluna “Tasavvuf” düşüncesi denir. [Vahdet-i Vücut (Varlığın Birliği) Teorisi].

Bu düşünüşe göre Tanrı tek varlıktır. (Vücud-i Mutlak). Aynı zamanda tek güzelliktir (Hüsn-i Mutlak).

Tek varlık olan Tanrı kendisini görecek gözler, sevecek gönüller istemiş ve kainat olarak tecelli etmiştir.

Bu tıpkı aynayla kaplı bir odada olmak gibidir. Ayna varlığın çeşitli görüntülerini yansıtır.

O halde, evren ve tüm insanlar Tanrı’nın bir görüntüsüdür. Öyleyse insanlar arasında renk, inanç, dil, ırk...gibi ayrımlar yapmak anlamsızdır.

Bütün görüntülerde “Varlık” ve “Yokluk” ögeleri bir aradadır. İnsan dünyaya bağlı tutku ve zevklerini yok ederek “Varlık” ögesini geliştirir. Bunun yolu da tekkelerden (tarikatlar) geçer. Burada insan sıkı bir eğitimle dünya nimetlerinden vazgeçerse, sonunda özü olan Tanrı’ya kavuşabilir. Bu da gerçek aşktır. İnsanların birbirlerine duyacakları aşk ise mecazdır. Bu, kişiyi Tanrı’dan uzaklaştırır. “Bir hırka, bir lokma” insana yetmelidir. Tekkelerde bu yolla Tanrı’ya ulaşan insan sonunda “Enel Hak” (“Ben Tanrı’yım”) derecesine varır. Bu kişilere “İnsan-ı Kâmil” ya da “Ermiş” denir.

*Yunus Emre *Hacı Bektaşi Veli *Hacı Bayram Veli *Pir Sultan Abdal *Kaygusuz Abdal *Gülşehri

Tanzimat Edebiyatı (1860 -1896) ve Şairleri
1860’ta tercüman-ı ahval gazetesinin yayımlanmasıyla başlar, 1896’ya kadar sürer. Sarsıntılar geçiren Osmanlı İmp.u durumunu kurtarmak için, ordudan başlayarak ıslahat ve devrim hareketlerine girişiyordu . 3. Selim , 2. Mahmut , Abdülmecit dönemleri böyle geçmiştir.
Bu ortamda Batıcı ve yenilikçi olan şair ve yazarlar, sanatlarını toplum için kullandılar. Fransız kültürüyle kültürüyle yetişmiş ,romantik ve ülkücüydüler. Divan şiirini yıkmaya çalıştılar. Çok yönlüydüler: şair,romancı,tiyatro yazarı...vb. Sanattan çok,fikir ve ülkü peşindedirler; zulme,haksızlığa karşı savaş açarlar. Vatan ,millet,hürriyet,adalet,meşrutiyet kavramlarını heyecanla savunurlar. Daha geniş kitlelere seslenebilmek için ,dilde sadelik yanlısıdırlar. Hemen hepsi politikacı ve mücadele adamıdırlar. Tanzimat ikinci döneminde realizimin etkisi görülür. Şiirde konu birliğini sağladılar. Aruzla yazdılar. Düzyazı dilini şiire uyguladılar. Roman,hikaye,makale gibi türler,edebiyatımıza bu dönemde girdi. İlk tanzimatçılar ,Divan şiirinin nazım biçimlerini kullandılar.

*Namık Kemal *İbrahim Şinasi *Ziya Paşa *Recaizade Mahmut Ekrem *Abdülhak Hamit Tarhan *Muallim Naci

Servet-i Fünun / Edebiyat-ı Cedide Edebiyatı (1896-1901) ve Şairleri
Servet-i Fünun veya Edebiyat-ı Cedide devri, Türk edebiyatında 1860’tan beri devam eden Doğu-Batı mücadelesinin kesin sonucunu (Batı edebiyatının lehine) belirleyen aşamadır. Gerçekten yoğun ve dinamik çalışmalarla geçen bu kısa dönem sonunda Türk edebiyatı, gerek anlayış, gerek içerik, gerekse teknik bakımdan tamamıyla Batılı bir nitelik kazanmıştır.

Bu döneme Servet-i Fünun adının verilmesi bu edebi hareketin Servet-i Fünun dergisinde gerçekleşmesindendir.Adından da anlaşılacağı gibi önceleri “fen” konularını ele alan bu derginin yazı işleri müdürlüğüne Tevfik Fikret’in getirilmesiyle dergi, bütünüyle bir edebiyat dergisi haline gelir (7 Şubat 1896).

Divan edebiyatına karşı kurulmasına çalışılan Avrupai Türk edebiaytını ifade için kullanılan “Edebiyat-ı Cedide” (yenilikçi edebiyatçıları) teriminin bu harekete ad olması ise, hareketin bu terimi bütümüyle benimseyip, kendi hakkında da sıkça kullanmasındandır.

Bu hareketin 1901 yılında, Hüseyin Cahit Yalçın’ın Fransızcadan çevirdiği “Edebiyat ve Hukuk” adlı makalesinin II:Abdülhamit yönetimince kışkırtıcı bulunarak, derginin kapatılmasıyla son bulduğu kabul edilir.

*Tevfik Fikret *Ali Ekrem *Cenap Şehabettin *Hüseyin Siret Özsever *Hüseyin Suat Yalçın *Süleyman Nazif (İbrahim Cehdi) *Süleyman Nesib *Faik Ali *Celal Sahir
*Servet-i Fünun Edebiyatı Dışında Kalan Şairler (Bağımsız Şairler): Mehmet Akif Ersoy

Fecr-i Ati Edebiyatı (1909-1912) ve Şairleri

20 Mart 1909 tarihinde İstanbul’da biraraya gelen sanatçılar 1910 yılında bir bildiri yayımlayarak kendilerini kamuoyuna tanıtırlar. Bu, edebiyatımızdaki ilk bildiridir (24 Şubat 1910, Servet-i Fünun).

Bildirilerinde, edebiyatın ciddiye alınması, Batı edebiyatının daha yakından tanıtılması, düşünce ve edebiyat konularında koferanslar düzenlenmesi, bir Fecr-i Ati kurulması gibi amaçlarının bulunduğunu açıklarlar.

Geçmişte kaldığını söyledikleri Servet-i Fünun anlayışını eleştirmekle birlikte onların da bir adım ötesine gidememişlerdir.

Konu, biçim, dil ve anlatım yönünden Servet-i Fünunculardan hiçbir farkları yoktur. Onlar, serbest müztezatı biraz daha serbestleştirmişler ve Servet-i Fünuncuların tam kavrayamadığı sembolist şiirin güzel örneklerini veren şairler yetiştirmişlerdir. Bunun dışında edebiyatımıza bir yenilik getirememişler bu nedenle de özentici, taklitçi bir topluluk olarak eleştirilmişlerdir.

Bu toplulukta yer alan kimi sanatçılar bireysel bir anlayışı devam ettirirken (Ahmet Haşim gibi) pek çoğu da “Milli Edebiyat” hareketine katılmış ve bu anlayışla ürünler vermişlerdir.

*Ahmet Haşim

Milli Edebiyat (1911-1923) ve Şairleri
1911 yılında Selanik’te çıkan “Genç Kalemler” dergisinde Ömer Seyfettin’in “Yeni Lisan” adlı makalesinin yayımlanmasıyla başlar. Milli Edebiyat hareketi öncelikle bir dil hareketidir. Sade Türkçe’nin bir dava olarak ele alınması ilk kez bu dergide ortaya konulmuştur. “Milli Edebiyat” terimi de ilk defa bu dergide kullanılmıştır.

Bu dönem sanatçılarının şiir anlayışıyla, Fecr-i Ati topluluğunun şiir anlayışı birbirinden pek farklı değildir. “Şiir vicdani bir keyfiyettir” düşüncesinde olan şairleri bireysel konuları işlerler. Daha sonra 1917 yılında yaptıkları bir toplantıda, hece ölçüsünü kullanma, günlük konuşma diliyle yazma noktasında birleşen şairlerin, içerik konusunda her birinin ayrı bir yaklaşımda olduğu gözlenir. Bu dönem sanatçıları Divan edebiyatını, Doğu edebiyatının, sonrasını ise Batı edebiyatının taklitçisi olmakla suçlarlar.

Şiirde daha çok bireysel konulara yönelen bu dönem sanatçıları, roman ve öyküde sosyal meselelere eğilmişler; milliyetçilik düşüncesi, Kurtuluş savaşı gibi konuları ele almışlardır. Konuların İstanbul dışına çıkarılması da bu dönemin belirgin özelliklerindendir. Ayrıca “aşk” bu dönem roman ve hikayesinin en önemli temasi olarak dikkat çeker. Bu eserlerde dil günlük konuşma dilidir.

*Ziya Gökalp *M. Emin Yurdakul *Faruk Nafiz Çamlıbel *Yusuf Ziya Ortaç *Enis Behiç Koryürek *Halit Fahri Ozansoy *Orhan Seyfi Orhun *Yahya Kemal Beyatlı

*Beş Hececiler (Hecenin Beş Şairi): Genç Kalemler”le başlayan Milli Edebiyat akımının ilklerine bağlı olarak, halk şiirimizin özelliklerinden, yerli kaynaklarımızdan yararlanarak, şiirimizin aruzdan heceye geçişinde önemli rol aynamışlardır. Şiirlerinde Anadolu manzaralarını ve Anadolu yaşayışını coşkulu bir dille işlemişlerdir. Hece ölçüsünün genellikle 11’li ve 14’lü kalıbını kullanmışlardır. Daha sonraları, yeni biçimler arayarak oldukça uzun şiirler de yazmışlardır. Eserlerindeki dil ise konuşma dilidir: Faruk Nafiz ÇamlıbelEnis Behiç KoryürekHalit Fahri OzansoyYusuf Ziya Ortaç ve Orhan Seyfi Orhon.



Cumhuriyet Edebiyatı (1923-...) ve Şairleri
Cumhuriyetin ilanından sonra edebiyatımız, çağdaş anlayışlar doğrultusunda gelişmesini başarıyla sürdürmüştür. Cumhuriyetin ilk yıllarında “Beş Hececiler” olarak adlandırılan şairler topluluğu, en parlak dönemlerini yaşamaktaydı. Yine bu yıllarda Kurtuluş Savaşı’nın etkisiyle edebiyatta genel olarak Anadolu’ya bir yönelim başlar.

            Bu dönemin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

1-Yazı diliyle konuşma dili arasındaki fark ortadan kalkmış dildeki sadeleşme çabaları aralıksız olarak sürmüştür.
2-Edebiyatımız bu dönemde toplumcu bir karakter kazanmış gerçekç bir anlayış güdülmüştür.
3-Aruz ölçüsünün yerini hece ölçüsü almış, şiirlerde de günlük konuşma dili kullanılmıştır. Yine bu dönemde şiirin biçimce daha da serbestleşmesi sağlanmıştır.
4-Şiir, roman, hikaye ve tiyatro gibi türlerde önemli gelişmeler olmuştur.
5-Cumhuriyetin kuruluşuyla 1940 (İkinci Dünya Savaşı) yılları arasında eser veren şair ve yazarlar genellikle daha önceki Milli Edebiyat akımının etkisinde tam anlamıyla “yerli” ve “halka doğru” ; veya Batı’nın, özellikle Fransız edebiyatının etkisinde kişisel yollarında yürümüşlerdir.

*Abbas Sayar *Abdülhak Şinasi Hisar *Ahmet Hamdi Tanpınar *Ahmet Kutsi Tecer *Ahmet Muhip Dıranas *Ahmet Turan Oflazoğlu *Aka Gündüz *Arif Nihat Asya *Asaf Halet Çelebi *Attila İlhan *Aziz Nesin *Behçet Kemal Çağlar *Behçet Necatigil *Bülent Tekin *Cahit Külebi *Cahit Sıtkı Tarancı *Can Yücel *Cemil Meriç *Fakir Baykurt *Fazıl Hüsnü Dağlarca *Halide Nusret Zorlutuna *Halil Nihat Boztepe *Hasan Ali Yücel *İbrahim Alaattin Gövsa *Kemalettin Kamu *Mehmet Akif Ersoy *Melih Cevdet Anday *Mithat Cemal Kuntay *Nazım Hikmet Ran *Necati Cumalı *Necip Fazıl Kısakürek *Neyzen Tevfik *Oktay Rıfat Horozcu *Orhan Hançerlioğlu *Orhan Şaik Gökay *Orhan Veli Kanık *Ömer Bedrettin Uşaklı *Rıfat Ilgaz *Sabahattin Ali *Sabahattin Kudret Aksel *Salah Birsel *Yaşar Nabi Nayır *Zeki Ömer Defne *Ziya Osman Saba


*Yedi Meşaleciler“Beş Hececiler”i gerçeklere dayanmayan “memleket edebiyatı” anlayışına sahip olmakla suçlamışlardır. Amaçlarını “canlı, samimi ve gerçekçi olmak” şeklinde açıklamışlardır. “Yedi Meşaleciler” adını almalarının nedeni ise “Yedi Meşale” adlı derginin etrafında toplanmış olmaları ve bu adla ortak bir yapıt yayınlamalarıdır: Sabri Esat SiyavuşgilVasfi Mahir KocatürkYaşar Nabi NayırCevdet KudretKenan HulusiMuammer LütfiZiya Osman Saba. 


*Garipçiler (Birinci Yeni)1940 sonrası Türk şiirinde önemli izler bırakan Garip akımını Orhan Veli kurar. Ona, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet destek verir. 


*1940 Toplumcu Şairler: Attila İlhan.


*Bağımsız Şairler:  Fazıl Hüsnü Dağlarca, Behçet Necatigil, Başaran Başaran, Can Yücel.

*İkinci Yeniler“Şiir için sanat ” anlayışına dayanan, sürrealizmden daha aşırı bir soyutlama anlayışını sürdürmüşlerdir: Turgut Uyar, Cemal Süreya, Edip Cansever, İlhan Berk, Ece Ayhan, Sezai Karakoç, Ülkü Tamer, Oktay Rifat Horozcu

*HisarcılarCumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı şiir ekollüne bağlı olan şair ve yazarlar topluluğudur. Hisarcılar ilk şiirlerini Çınaraltı dergisinde, Garip akımına karşı bir duruş sergileyerek yayınladılar. Daha sonra 1950 yılında yayınlanmaya başlayan ve 1980 yılına kadar aralıklı olarak 277 sayı çıkarılan Hisar dergisi etrafında toplandılar: Mehmet Çınarlı, İlhan Geçer, Mustafa Necati Karaer, Nüzhet Erman, Yavuz Bülent Bâkiler, Sevinç Çokum, Oyhan Hasan Bıldırki, Gültekin Samanoğlu, Ayla Oral, Şevket Bulut, M. Fahri Oğuz, Arif Nihat Asya, Tarık Buğra, Mehmet Kaplan, Cemil Meriç, Faik Baysal, Metin And, Hilmi Ziya Ülken, Talât Sait Halman, Rüştü Şardağ, M. Necati Özsu



*Çağdaş Kuşak Şairlerimiz (1980 Sonrası) :
Tuğrul Tanyol, Haydar Ergülen, Lâle Müldür, Metin Celâl, Seyhan Erözçelik, Şavkar Altınel, Roni Margulies, İhsan Deniz, Adnan Özer, Osman Hakan A., Vural Bahadır Bayrıl, Ali Günvar, Murathan Mungan, Nevzat Çelik, Emirhan Oğuz, Akif kurtuluş, Enver Ercan, Oktay Taftalı, Hüseyin Ferah


DÜNYA EDEBİYATINDA BAŞLICA ŞAİRLER

Ahmed Şamlu | Andre Breton | Anne Sexton | Arthur Rimbaud | Bahtiyar Vahabzade |Bertolt Brecht | Boris Pasternak | Cesare Pavese | Cengiz Aytmatov | Charles Baudelaire | Che Guevara | Comte de Lautréamont |Konstantinos Kavafis | Edgar Allan Poe | Eugéne Guillevic | Ezra Pound | Federico Garcia Lorca | Friedrich Nietzsche | Füruğ Ferruhzad | Georg Trakl | Gerard de Nerval | Guillaume Apollinaire | Hermann Hesse | İlya Ehrenburg | Ingeborg Bachmann | Jacques Prévert |James Joyce | Jorge Luis Borges | Lawrence Ferlinghetti | Louis Aragon | Mahmud Derviş | Octavio Paz | Ömer Hayyam | Pablo Neruda | Paul Celan | Paul Eluard | Paul Verlaine |Philippe Soupault | Rabindranath Tagore | Rainer Maria Rilke | Salvatore Quasimodo | Sylvia Plath | Ted Hughes | Thomas Stearns Eliot | Tristan Tzara | William Butler Yeats | William Shakespeare | Victor Hugo |Vladimir Mayakovski | Yannis Ritsos | Yehuda Amichai | Yevgeni YevtuşenkoYorgo Seferis |

"Şairler Kronolojisi" sayfamızı sizlerin katkılarıyla geliştirmek istiyoruz.
Sayfada yer almayan edebiyatçılarımızın isimlerini (dilerseniz başka ayrıntıları da ekleyerek) iletişim sayfamızdan bize iletmenizi rica ediyoruz. 
Tüm önerileriniz dikkate alınacaktır.                

Bu Ayın Öne Çıkanları

Cemal Süreya Şiir Ödülleri 2012

Sevda Üstüne - Bedri Rahmi Eyüboğlu

Büyük Sevdaların Şairi Karacaoğlan - Zülfü Livaneli

Melih Cevdet Anday 2012 Şiir Ödülleri Belli Oldu

Yağmura Çok Teşekkür Ederim - Küçük İskender

Altındağlı Bir Kıza Şiir – Adnan Yücel

Anne Ne Yaptın - Cahit Sıtkı Tarancı

Ankara - Yılmaz Erdoğan

Belki Sessiz ve Gonca Özmen Şiiri Üzerine - Kenan Yücel

Varlık Dergisi Kasım Sayısında Melih Cevdet Anday